Dünyanın en yetenekli kemancılarından, piyanistlerden, çellistlerden ve diğer çalgıcıların hepsi usta sanatçılardan oluşan bir orkestra hayal edin. Bu orkestra, kendisi başına herhangi bir eseri icra edebilir mi? Elbette ki hayır. Bu orkestranın etkili bir şekilde performans sergilemesi için bir orkestra şefi olmalıdır. Orkestra şefi, yaylıların nerede başlayıp nerede biteceğini, üflemelilerin hangi perdeden çalacaklarını belirler ve genel düzenlemeyi yapar.

Çocuğumda Dikkat Eksikliği Var mı?

Dikkat eksikliği, bireyde bulunup bulunmadığı kesin ölçüyle belirlenmeyen bir durumdur. Mesela, bir insan ya kanserlidir ya da değildir, arada bir durumu yoktur. Ancak, dikkat eksikliği her insanda zaman zaman görülebilecek bir durumdur. Önemli olan bu durumun ne kadar sürdüğü ve hayatı ne kadar etkilediğidir. Herkes ara sıra kendini üzgün hissedebilir. Hatta kişi birkaç gün veya bazen birkaç hafta mutsuz olabilir, ancak bu durumun depresyona girdiği anlamına gelmez. Depresif belirtilerin kalıcı olması ve kişinin yaşamını önemli ölçüde olumsuz etkilemesi durumunda depresyon tanısı konabilir. Benzer şekilde, çocukta dikkat hataları sürekli ve başarısını potansiyelinin altına düşürüyorsa, bu durumda çocukta dikkat eksikliği olabileceği düşünülebilir. Çoğu zaman, anne babaların ve öğretmenlerin çocuğun yaptığı küçük dikkat hatalarını abarttığını görüyorum. Ancak, değerlendirme yapılırken daha toleranslı bir yaklaşım benimsemek önemlidir.
Aynı şekilde, beynimiz bir orkestranın şefi gibidir. Beyin, dikkat aracılığıyla zihinsel enerjinin dağılımını kontrol eder. Öğrencilerin dikkati, öğrenmeyi kontrol eden zihinsel düzenleyici merkezdir. Bu dikkat, öğrencinin odaklanmasını belirler; matematik sorularıyla ilgili olabilir, yan sıradaki arkadaşın oyunuyla ilgili olabilir, akşamki maçla ilgili olabilir veya yeni cep telefonuyla ilgili olabilir.

Dikkat, çocuğun odaklanmasını sağlar, dikkat çeldiricilerini süzerek sınav gibi uzun süren zihinsel uğraşlarda beyini aktif tutar. Dikkat dağınıklığı olan çocuklar, masaya oturmakta zorlanabilir, çeşitli bahaneler bulabilir, ders dışı işlere odaklanabilir ve ödevlerini geç bitirebilirler. Dikkat yeteneği, öğrenciler arasında bariz bir başarı farkına neden olabilir.

David Rabiner ve ekibinin 2000 yılında yayımlanan bir araştırması, önemli bilgiler sunmaktadır. Sınıf birinci sınıfa kadar gözlemlenen çocuklar üzerinde gerçekleştirdikleri kapsamlı çalışmanın sonuçlarına göre, kreş döneminde öğretmenleri tarafından sınıftaki diğer öğrencilere göre daha “dikkatsiz” olarak nitelendirilen çocukların, ilerleyen yıllarda 5. sınıfa geldiklerinde okuma başarısında belirgin bir şekilde düşük performans sergiledikleri gözlemlenmiştir.

Düşük başarı gösteren bu çocukların sorunları, zeka katsayılarından veya davranış bozukluklarından kaynaklanmamaktadır; aksine, dikkatlerini sürdürmedeki önemli bozukluklardan kaynaklanmaktadır. Birçok ebeveynin sıkça duyduğu şikayet ise “Zeki ama notlarına yansıtamıyor!” şeklindedir. Zeka aracıysa, dikkat bu aracın direksiyonudur. Eğer direksiyon bozuk ise, araç doğru yönde gitmez ve sonunda kaza yapar. Bu nedenle, çocukların dikkat kabiliyetini geliştirerek, bu “direksiyonu” tamir etmeye çalışacağız.

Dikkat eksikliği denildiğinde, ebeveynlerin genellikle çocuğun baktığı bir şeyi görmemesi veya sürekli birçok dikkat çeldiriciye aldandığını düşünmeleri gibi yanılgılar akla gelir. Ancak, bu unsurların yanı sıra birçok dikkat dağınıklığı unsurunun da bulunduğunu kitap boyunca inceleyeceğiz.




Arayınız...
Verified by ExactMetrics